YOĞUN İŞ STRESİ

İş ortamında stres, çalışma isteğini ve verimliliği artırıcı bir etken olabilir; çalışan kişiyi en iyi üretimi vermeğe yönlendirebilir. Heyecan verici projeler üzerinde çalışmak, belirlenen bir tarihe kadar projenin bitirilmesinin gereği gibi etkenler, stres hormonlarının salgılanmasına neden olurlar ve bu hormonlar da yaratıcılığı ve üretimi artırırlar. Ancak, iş yerinde stres giderek artarsa, işin bitirilmesi için verilen süre kısalır, bu durum sık tekrarlanırsa, aynı hormonlar, kişinin düşünme gücüne zarar vermeğe başlarlar. İşte o zaman stres, çalışan kişinin zihinsel ve fiziksel sağlığını olumsuz etkileyeceği gibi üretiminin düşmesine, moralinin çökmesine neden olur.

Günümüzde teknolojik gelişme, haberleşme, türlü teknik olanaklar iş ortamına kolaylık ve hız kazandırırken aynı oranda da strese neden olmuyor mu? İşinizin en çabuk bitirilmesi gerektiği sırada bozuluveren bilgisayarınız, çalışmanızın iş saatlerinizin dışına taşması, iş ilişkilerindeki anlaşmazlıklar, söylediğinizi istediğiniz gibi uygulamayan çalışanınız, ne kadar çabalasanız memnun olmayan işvereniniz…Siz de kimbilir daha neler eklersiniz bu listeye?

İş stresiyle başa çıkmak için:

Sabahları uyanınca yatağınızın içinde güzelce gerinin. Yaşama gülümseyin ki yaşam da size güleryüz göstersin. Gerçekten dişlerinizi göstererek, kendi kendinize gülümseyin. Merak etmeyin artık "kendi kendine gülenlere deli" demiyor, "yeni bir teknik uyguluyor" diyorlar. Sonra, bir bardak soğuk olmayan su için. Suyu geceden başucunuza koyabilirsiniz.

Yataktan çıktıktan sonra, odanızı havalandırırken, ya da havalanmış bir odada kasma-gevşetme vesoluk çalışmalarınıyapın, sonra duşunuza girin.

Duşunuzu alırken tüm olumsuz duyguların, işe ve iş arkadaşlarınıza yönelik önyargıların üzerinizden akıp, banyonun deliğinden kanalizasyona karıştığını imgeleyin. Siz işe ve iş arkadaşlarınıza olumlu duygularla yaklaşmazsanız, duygularınızın geri dönüşümü de olumsuz olacaktır, bunu unutmayın.

Gününüzün iyi geçmesi için kendinizi sağlıklı hissetmelisiniz. Sağlıklı olabilmenin baş koşulu da sağlıklı beslenme. Sabah kahvaltınızı ihmal etmeyin. Aşırı alkolün ve tütünün baş düşmanınız olduğunu biliyorsunuz. Kırmızı eti azaltıp, bol vitaminli sebze ve meyveye ağırlık verirseniz kendinizi daha hafif ve dinamik hissedeceğiniz muhakkak.

Öğle yemeğinizi iş arkadaşlarınızla birlikte yiyorsanız, yemek boyunca iş konuşmamaya özen gösterin. Üzücü hiçbir konuyu açmayın yemek sırasında. Dünyada her gün, her an pek çok üzücü olay olmakta, ama biz bunları yemek sırasında konuşup çözüm getiremediğimiz gibi sindirim sistemimizin çalışmasını güçleştiririz. Bu da yemek sonrası çalışmamız sırasında mide ağrısı, gaz, uyuşukluk gibi sonuçlara neden olur.

Sağlıklı olabilmenin bir koşulu da yeterli uyku uyuyabilmek. Ertesi gün çalışacaksanız, gece uykusuz kalmamaya özen gösterin.

Yaşamınıza mutlaka hoşlandığınız bir spor katın. En basit ve yararlı spor yürüyüş. Her gün hiç olmazsa yarım saat yürüyün. Haftada en az iki kez sevdiğiniz bir sporu yapın.

İşiniz dışında ilgi alanlarınız olsun. Bir zamanlar çalmış olduğunuz kemanınızı yeniden elinize alabilirsiniz. Belki resim yapmayı hep istediniz ama bir türlü başlayamadınız. Haydi bir cesaret bir resim kursuna yazılın. Filmleri hep televizyonda mı seyredersiniz? Keyif alacağınız bir film seçip sinemaya gidin. Büyük perdede izlemenin keyfini yaşayın.

Özel yaşamınızı ne kadar zenginleştirirseniz, iş yaşamınız da o kadar sizi rahatsız etmez. Hayatta tek amacınız iş başarısı olursa, zihniniz sürekli "daha nasıl önde olabilirim? Filancayı nasıl ezip, ben sivrilebilirim?" şeklinde çalışırsa, belki çevrede "işini bilen bir iş insanı" olarak tanınırsınız ama bu yüzeysel başarı değerleri hiçbir zaman size mutluluk ve gerçek doyum getirmez.

Özel yaşamınızı ne kadar zenginleştirirseniz iş yaşamı ve iş ilişkilerinde de o kadar başarılı olursunuz. Nasıl mı? Kendinizi daha doyumlu ve mutlu hissedeceğiniz için işe yaklaşımınız da yapıcı olur. Mutlu kişinin çevresindekilerle ilişkileri de olumlu gelişir. Bir an düşünün, sabah siz işe gidince asık bir suratla, çok acele işlerin sizi beklediğini söyleyen bir işveren mi size çalışma şevki verir, yoksa "günaydın"la söze başlayıp, bir gece önceye ait anlatılabilecek iş dışı bir haber, yorumdan sonra iş konularına giren bir işverenle mi çalışmak istersiniz?

İş hırsı, iş kıskançlığı, en iyi ve tek olma isteği, "paylaşırsam benim önüme geçerler" korkusu gibi duygular taşıyorsanız, stresle başetmeniz olanaksız. Paylaşın. Paylaşmanın getirdiği doyumu, bu duyguyu bilmeyenlere de öğretin. Her çalışanın sorumluluk aldığı ve sevgiyle katıldığı ortak projeler üretmenin doyumunu yaşayın.

Ara sıra kendinize dışardan bakıp, durumunuzu karikatürize edebilirsiniz. "Kendimi koridorda koşarken gördüm, elimde dosyalar, sanki arkamdan düşman kovalıyor", "İşim acele ya baktım konuşmam da hızlanmış, sanki hızlı konuşursam iş çabuk bitecek!" Kendinize gülmek çok iyi bir stres ilacı.

"Bir kahkaha bir pirzolaya bedel" denir, hiç duydunuz mu?  Pirzolanın yararına inanılmış hep nedense. Gülmek ise bir o kadar değerli. İnsanlarla, iş arkadaşlarınızla göz göze gelince gülümseyin. Havada gerilim hissedince hep birlikte gülmek için bir neden bulun. Tabii bu neden başka biriyle alay etmek olmasın. Bir anlık kahkahanın iş gerilimini azaltacağından, işe daha iyimser yaklaşmanızı sağlayacağından emin olabilirsiniz.

Günün sonunda yorgun ve başınızın içi zonklayarak eve döndünüz. Unutmayın, ailenizin hiçbir ferdi sizin iş stresinizden sorumlu değil. Sıkıntı ve yorgunluklarınızı onlara da yaşatmaya hakkınız yok. Kapıdan içeri girmeden önce stres çuvalı çalışmasını yapın. Sonra isterseniz bir duş yapın. Günün tüm yorgunluk ve sıkıntılarının duş küvetinin deliğinden kanalizasyona karıştığını imgelemeyi unutmayın. Sabah olduğu gibi yine kasma - gevşetme ve soluk çalışmalarını yapın. Kendinize 20 dakika ayırarak, gevşemeve imgeleme çalışmasını da kesinlikle yaşamınıza katın.

 

Kasma - gevşetme 
Soluk
Gevşeme
İmgeleme
Stres çuvalı

Yazıyı Paylaş :